Vefat Tarihi
Yasin suresini dinleyip
sevabını merhuma hediye edin
Türkiye’nin önemli şair, yazar ve düşünürlerinden biri olan Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904’te İstanbul’un tarihi sokaklarında dünyaya geldi. Babası Abdülbaki Fazıl Bey ve annesi Mediha Hanım’ın oğlu olan Necip Fazıl, dini eğitimini babasının yanında aldı ve ilk öğrenimine mahalle mektebinde başladı.
1912’de, Gedikpaşa’daki Fransız Frerler Okulu’na adım attı. Ancak, bir süre sonra bu okuldan ayrılarak Amerikan Koleji’ne geçti. Ancak burada da kısa süreli bir eğitim aldıktan sonra okuldan atıldı ve Emin Efendi Mahalle Mektebi’nde eğitimine devam etti. İstanbul Büyük Reşit Paşa Numune Mektebi ve Rehber-i İttihat Okulu da Necip Fazıl’ın eğitim hayatının duraklarından oldu.
Ailesinin Heybeliada’ya taşınmasıyla birlikte, Necip Fazıl Heybeliada Numune Mektebi’ne geçti ve daha sonra Mekteb-i Fünun-u Bahriye-i Şahane’ye girdi. Bu dönemde, Yahya Kemal ve Hamdullah Suphi gibi önemli isimlerle birlikte çalışma fırsatı buldu ve şiire olan ilgisi arttı. Bu ilgisini “Nihal” adlı haftalık dergiyi çıkararak gösterdi.
1921’de, Darülfunun Felsefe Şubesi’ne kaydoldu ve bu okulda birçok ünlü edebiyatçı ile tanışma fırsatı buldu. 1924’te Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’ne burslu olarak girdi ve burada ünlü düşünür Henri Bergson’la tanıştı.
Türkiye’ye döndükten sonra, Felemenk Bahr-i Sefid Bankası ve Osmanlı Bankası’nın çeşitli şubelerinde görev aldı. 1929’da ise İş Bankası Ankara Şubesi’nde çalışmaya başladı.
24 yaşında ikinci şiir kitabı Kaldırımlar’ı yayımlayan Necip Fazıl, bu eseriyle tanınmaya başladı. 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınan Necip Fazıl, 1934’te Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşadı ve 1943-1978 arasında 512 sayı yayımlanan Büyük Doğu Dergisi yoluyla İslamcı görüşlerini kamuoyuna duyurdu. Dergi, Türkiye’de antisemitizmin yayılmasında öncü bir rol oynadı.
1943’te “Büyük Doğu” dergisinin ilk sayısını çıkaran Necip Fazıl, derginin zaman zaman kapatılmasına rağmen 1978 yılına kadar yayın hayatını sürdürdü.
Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983’te hayata veda etti. Ancak, eserleri ve düşünceleri bugün bile Türkiye’de etkisini sürdürmeye devam ediyor.